Mucizeye Uyanış

Olağan günlerden bir gün gibiydi. Sabah 06.00 gibi uyandım çay kahvaltı derken daha verimli ders çalışmak için kütüphanenin açılmasına dakikalar kala kapısının önündeydim.

Hayatımın vazgeçilmezleri arasındadır kütüphaneler.  Eğer bir sınava hazırlanıyorsan, bir akademik kariyer planlıyorsan veya okulunu bitirmek istiyorsan, her yeni bir günde güneşi doğarken karşılamak gerektiğine inanırım. Her zaman da çalışma masam bulunduğum ilin kütüphanesidir. Bu hayat koşturması içinde geçirdiğim günlerden bir gündü. Bazen kendi kendime sorarız nereye kadar bu koşturma, her günü son günmüş gibi yaşamak lazım, yarın ne olacak bilemeyiz der ve dediğimizle de maalesef kalırız. Evet gerçekten de benim yarınım çok farklı olacaktı ve ben bunu bilmiyordum. Önümde bitmesi gereken makaleler, mevzuatlar, güncellenmesi gereken kitaplar vardı.

Bitmiyordu.

Hz. Mevlananın şu sözü aklımdan çıkmıyor. “Hayat bir uykudur ölünce uyanır insan, sen erken davran ölmeden önce uyan.”

Kütüphanede bu koşuşturmalar içindeyken olağan olmayan bir şey oldu, karnımda bir ağrı vardı. Ara ara gelen ağrılar, daha da şiddetlenerek tekrarlanıyordu.

Bir süre sonra dışarıda bir duvarın kenarında oturmuş, ağrıdan kıvranıyordum. Hayatın tüm koşuşturmalarına ara verdirmişti bu sancılar. Hastane yolunu tutmuştum. Sağlığın ne kadar önemli olduğunu Sultan Süleyman şu sözleriyle ne güzel ifade etmiş.  “Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi.”

Hayatta karşımıza bir çok sıkıntı ve dert çıkar ama hiçbir şey sağlık kadar önemli değilmiş. Bitmesi gereken kitaplar, yapılması gereken işler, kazanılması gereken sınavlar her şeye zorunlu bir ara verilmişti. Sedyede ağrıdan kıvranırken bunlar zihnimde deli taylar gibi koşturuyordu.

Tek isteğim ağrılarımın bir an önce bitmesiydi.

Tüm tahlil sonuçları temiz çıkıyordu. Doktorlar da anlamamıştı ne olduğunu. En son tomografiye götürüldüm. Bilgisayar ekranında sonuçlara odaklanmıştı doktorlar, biri diğerini çağırıp sonuçları gösteriyordu. Anlaşılan ters giden bir durum vardı. En son doktor yanıma geldi ve “Karnında yaklaşık 14 cm’lik bir kitle var, ailende kanser olan kimse var mı?’’ diye sordu.

Zaman durmuştu o an benim için.

Tarih 14 Ocak 2020, her şeyin başlama günü…

İlk köşe yazımla bismillah dedik. Bir yazı dizisini sizlerle paylaşacağım. Her dakikası saatler gibi geçen, çok dersler çıkarabileceğimiz bir köşe yazıları sizlerle olacak.

Sevgilerle…

Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle